Bundan beþ gün sonra baþkâhin Hananya, ihtiyarlardan bazýlarý ve Tertulus adlý bir hatip Sezariye'ye gelip Pavlus'la ilgili þikâyetlerini valiye ilettiler. 2-3. Pavlus çaðrýlýnca Tertulus suçlamalarýna baþladý. "Ey erdemli Feliks!" dedi. "Senin sayende uzun süredir esenlik içinde yaþamaktayýz. Aldýðýn önlemlerle de bu ulusun yararýna olumlu geliþmeler kaydedilmiþtir. Yaptýklarýný, her zaman ve her yerde büyük bir þükranla anýyoruz. 4. Seni fazla yormak istemiyorum; söyleyeceðimiz birkaç sözü hoþgörüyle dinlemeni rica ediyorum.
5". Biz þunu anladýk ki, bu adam dünyanýn her yanýnda tüm Yahudiler arasýnda kargaþalýk çýkaran bir fesatçý ve Nasranî tarikatýnýn elebaþýlarýndan biridir. 6-8. Tapýnaðý bile kirletmeye kalkýþtý. Ama biz onu yakaladýk. (y) Onu sorguya çekersen, onunla ilgili tüm suçlamalarýmýzýn doðruluðunu kendisinden öðrenebilirsin." 9. Oradaki Yahudiler de anlatýlanlarýn doðru olduðunu söyleyerek bu suçlamalara katýldýlar.
10. Valinin bir iþareti üzerine Pavlus þöyle karþýlýk verdi: "Senin yýllardan beri bu ulusa yargýçlýk ettiðini bildiðim için, kendi savunmamý sevinçle yapýyorum. 11. Sen kendin de öðrenebilirsin, tapýnmak amacýyla Kudüs'e gidiþimden bu yana sadece on iki gün geçti. 12. Beni ne tapýnakta, ne havralarda, ne de kentin baþka bir yerinde herhangi biriyle tartýþýrken ya da halký ayaklandýrmaya çalýþýrken görmüþlerdir. 13. ßu anda bana yönelttikleri suçlamalarý da sana kanýtlayamazlar. 14. Bununla birlikte, sana þunu itiraf edeyim ki, kendilerinin tarikat dedikleri Yol'un bir izleyicisi olarak atalarýmýzýn Tanrýsýna kulluk ediyorum. Kutsal Yasa'da ve peygamberlerin kitaplarýnda yazýlý her þeye inanýyorum. 15. Ayný bu adamlarýn kabul ettiði gibi, hem doðru kiþilerin hem doðru olmayanlarýn ölümden dirileceðine dair Tanrý'ya ümit baðlamýþýmdýr. 16. Bu nedenle ben gerek Tanrý, gerek insanlar önünde vicdanýmý temiz tutmaya her zaman özen gösteriyorum.
17. "Birkaç yýl süren ayrýlýktan sonra, ulusuma baðýþlar getirmek ve adaklar sunmak için Kudüs'e geldim. 18. Beni tapýnakta adaklar sunarken bulduklarý zaman arýnmýþ durumdaydým. Çevremde ne bir kalabalýk ne de karýþýklýk vardý. Ancak orada Asya ilinden bazý Yahudiler bulunuyordu. 19. Onlarýn bana karþý bir diyecekleri varsa, senin önüne çýkýp suçlamalarýný belirtmeleri gerek. 20. Buradakiler de, Yüksek Kurul'un önündeki duruþmam sýrasýnda bende ne suç bulduklarýný açýklasýnlar. 21. Önlerine çýkarýldýðýmda, 'Bugün, ölülerin diriliþi konusunda tarafýnýzdan yargýlanmaktayým' diye seslenmiþtim. Olsa olsa beni bu konuda suçlayabilirler."
22. Ýsa'nýn yoluna iliþkin derin bilgisi olan Feliks duruþmayý baþka bir güne ertelerken, "Davanýzla ilgili kararýmý komutan Lisyas gelince veririm" dedi. 23. Oradaki yüzbaþýya da Pavlus'u gözaltýnda tutmasýný, ama kendisine biraz serbestlik tanýmasýný, ona yardýmda bulunmak isteyen dostlarýndan hiçbirine engel olmamasýný buyurdu.
24. Birkaç gün sonra Feliks, Yahudi olan karýsý Drusila ile birlikte geldi, Pavlus'u çaðýrtarak Mesih Ýsa'ya olan inancý konusunda onu dinledi. 25. Pavlus doðruluk, özdenetim ve gelecek olan yargý gününden söz edince Feliks korkuya kapýldý. "ßimdilik gidebilirsin" dedi, "fýrsat bulunca seni yine çaðýrtýrým." 26. Bir yandan da Pavlus'un kendisine rüþvet vereceðini umuyordu. Bu nedenle onu sýk sýk çaðýrtýr, onunla sohbet ederdi.
27. Ýki yýl dolunca görevini Porkiyus Festus'a devreden Feliks, Yahudilerin gönlünü kazanmak amacýyla Pavlus'u hapiste býraktý.